TÜRK MÜZİĞİNDE MAKAMLAR
Türk
müziği
denir
denmez,
çoğunluğun
aklına
ilk
gelen
merak
konusu,
makamların
ne
olduğu
ve
birbirlerinden
nasıl
ayırt
edildikleridir.
Sözlük
ve
ansiklopedilerdeki
açıklamalar
da
maalesef
biz
amatör
müzik
severlerce
anlaşılamamaktadır.
Çoğu
kimse
bu
anlaşılmazlığı,
açıklamaların
yetersizliğine
bağlarlar.
Aslında,
makamın
ne
olduğu
ve
makamların
birbirinden
nasıl
ayrılabileceği
teknik
bir
konudur
ve
eğitim
gerektirir.
Bu
nedenle
bu
yazıda,
müzik
eğitimi
almamış
müzik
severlere,
makam
konusunu
pratik
olarak
anlatmak(olabildiğince) amaçlanmıştır.
Gelin önce, makamın sözlük tanımından işe başlayalım ;
Arapça
kaame-yekuumu
(ayakta
durmak)
fiil
kökünden
gelen
makam
kelimesi,
İslam'ın
ilk
yıllarında
Kuran-ı
Kerimi
ayakta
okuyanların
durduğu
yere
denirdi.
Yani,
sözlük
anlamı
ile
makam
(kaa
uzun
okunur),
kıyam
edilen,
durulan,
durulacak
yer,
durak
demektir.
Zamanla,
devlet
görevlilerinin
bulundukları
mevkii
belirtmek
için
kullanılır
oldu. Elbetteki müzikteki makamın bununla bir ilgisi yok.
Belli
giriş,
gelişme
ve
bitiş
kurallarına
göre
kullanılan
müzik
dizelerine
Uygurlar
"kök"
ve
"küg"
şeklinde
okunabilen
bir
isim
vermişlerdi.
İşte
makam,
bu
anlamda
ilk
defa
Azeri
bilgini
Meragalı
Hoca
Abdülkadir
tarafından,1418 tarihli Makaasıdü'l-elhan adlı kitabında kullanılmış ve öylece yerleşmiştir.
Bizim
müziğimizdeki
ezgiler,
Batı
müziğinde
olduğu
gibi
serbestçe
değil,
girişi,
gelişmesi
ve
bitişi
belirli
olan
bir
düzen
içinde
kullanılırlar.
Ezginin
dolaşımını
düzenleyen
bu
kurallara
seyir
adı
verilir.
Makamlara
kişilik,
lezzet
ve
kokusunu
veren,
işte
bu
hayati
önemdeki,
bestecilerin
değiştiremeyeceği
seyir
kurallarıdır.
Makamı,
bazı
kitapların
yaptığı
gibi,
bir
durakla-bir
güçlü
etrafına
toplanmış
seslerin
genel
durumu
diye
tanımlamak,
bir
bilinmeyene iki bilinmeyen daha katmak olur; durak ne, güçlü ne gibi. Oysa, makamın sırrı seyirdedir.
Peki,
makamlar
birbirinden
nasıl
ayırt
edilir?
Bu
soru,
aynı
forma
ile
oynayan
Macar
ve
Çek
takımlarını
nasıl
ayırt
ederiz
veya
şöhretli
iki
ressamın
resimlerini
imzalarına
bakmadan
nasıl
birbirinden
ayırt
ederiz
sorusuna
benzer.
Çocukluğundan
beri
resim
yapan,
daha
ilkokuldayken
ödül
almış,
suluboyadan
karakaleme,
ondan
yağlıboyaya
geçmiş
ve
lise
yıllarından
itibaren
resim
sergilerinden
çıkmamış
olan
bir
insan
için,
değişik
resim
üsluplarını
ayırt
etmek
zor
olur
mu?
Bu
merak,
şöhretli
ressamların
tablolarını
imzaları
olmasa
bile,
kolaylıkla
teşhis
edilebilecek
seviyeye
getirilebilir.
İşte,
müzikte
böyledir.
Resim
yapmada
nasıl
gözle
elin
işbirliği
şartsa,
müzikte
de
kulakla
hafızanın
işbirliği
şarttır.
Yani,
ancak
uzun
yıllar
müziğe
emek
vermiş
ve
Türk
müziğini
öğrenmiş kişiler, makamları birbirinden ayırt edebilirler.
Fakat, müzikle amatörce ilgilenmiş müzik severler de, makam duyularını şu pratik metotla geliştirebilirler :
Makam
adlarına
göre
alfabetik
herhangi
bir
güfte
kitabından,
dilinize
takılan
bir
şarkının
hangi
makamda
olduğunu
fihristten
bulup,
o
makamda
başka
hangi
şarkıları
mırıldanabildiğinizi
işaret
edin.
Böylece
hem
makamın
özelliklerini
tanımış,
hem
de
kendinize
küçük
bir
repertuar
yapmış
olursunuz.
Bunun
yanı
sıra,
radyo
ve
TV'deki
fasıl
programlarını
dinleyip,
bildiğiniz
ve
bilmediğiniz
parçalar
arasındaki
"genel
hava"
bağını
kurarak
makamın
genel
karakterini
anlamaya
çalışın.
Örneğin,
"Yaslı
gittim
şen
geldim"
türküsünü
kendi
kendinize
mırıldanırken,
rast
makamını
hissetmeye
başlarsınız.
Bunun
için
sesinizin
güzel
olması
gerekmez.
Dünyada
herkesin
iyi-kötü
bir
şeyler
mırıldanabilecek
kadar
sesi
vardır.
Eğer
rast
makamını
duyduğunuzda
hemen
fark
etmek
istiyorsanız,
bol
bol
rast
makamında
değişik
eserler
dinleyip,
bu
şekilde
mırıldanacaksınız.
Zamanla,
rast
makamının nasıl bir havası(ezgi karakteri) olduğunu, kulağınızda ve dilinizde canlandırabileceksiniz.
Mırıldandığınız
parçaların
melodileri
birbirinden
farklı
olmasına
rağmen,
onların
ortak
bir
tarafını
yakalayacaksınız.
İşte
o
taraf,
seyir
dediğimiz
şeydir
ki,
makam
ailelerini
meydana
getirirler.
Bu
ortak
tarafların
yoğun
bir
belirginlik
kazanması
ve
parçadan
parçaya
değişmemesi
haline,
müzikte
makam
denir.
Tüm
makamları
tanımak
ancak
profesyonellerin
işidir.
Bir
dinleyici
olarak,
rast,
nihavent,
uşşak,
hicaz,
hüseyni,
segah,
hüzzam,
saba ve kürdili hicazkar gibi birkaç temel makamı tanımak yeterli olabilir.
Uşşak
ile
Bayati,
Hüseyni
ile
Muhayyer,
Saba
ile
Bestenigar
makamları
arasındaki
farkları,
ancak,
nota
okuyan, şarkı söyleyen veya saz çalan profesyoneller fark edebilir.
Türk
müziğinde,
tarih
boyunca
icat
edilmiş,
600'
e
yakın
makam
vardır.
Bu
makamlarla
40
bine
yakın
parça
bestelenmiştir.
Bugün
kullanılan
makamların
sayısı
ise
70-80
kadardır.
Radyo-TV
ve
konserlerde
kullanılan
repertuarın 3-4 bin civarında olduğu söylenebilir.
HÜZZAM MAKAMI
Türk
müziğinin
bileşik
makamlarındandır
yani
birden
fazla
basit
makamdan
oluşur.
En
eski
makamlardan
biri
olmakla
birlikte,
özellikle
son
bir
buçuk
iki
asırda
çok
rağbet
görmüştür.
Türk
müziğinin
koyu
hüzün
arz
eden
makamlarından
biri
olan
bu
makamın
karar
perdesi
segahtır.
Bugün
artık
örneği
kalmamış
Hüzzam-ı
kadim
ve
Hüzzam-ı Rumi makamları ile az da olsa kullanılan Hüzzam-ı cedit gibi değişik hüzzam makamları da vardır.
Hüzzam
makamının
karar(durak)
perdesinin
segah(si
bemol)
olduğu
yukarda
belirtilmişti.
Zaten,
iki
üç
perde
dışında,
makam
olarak
ta
Segah'a
çok
yakındır.
Segah
makamını,
camiye
giden
hemen
hemen
herkes
fark
edebilir.
Bayram
namazlarında
okunan
Tekbir
segah
makamındadır.
Bütün
İslam
aleminde
okunan
bu
Bayram
Tekbiri, klasik müziğimizin en büyük dehalarından, Itri'nin (1640-1711) bir bestesidir.
Segah
makamına
çok
yakın
olan
Hüzzam
makamı,
karakter
olarak
melankolik
lirizmi
en
güzel
anlatan(bu
yüzden
de
maalesef
çok
yıpratılmış)
bir
dizi
ve
seyre
sahiptir.
Örneğin,
"İndim
havuz
başına"
ve
"Alıverin
bağlamamı
çalayım"
adlı
türküler
hüzzamdır.
"Ömrüm
seni
sevmekle
nihayet
bulacaktır"
veya
"Beklerim
her
gün
bu sahillerde" gibi parçalar, hüzzamı en güzel anlatan şarkılar arasındadır.
Derleyen : Fevzi Dedehayır - 1 Mayis 2003
Kaynak eserler :
Cinuçen Tanrıkorur / Biraz da müzik
Zeki Yılmaz / Türk Musikisi Dersleri
Ferit Devellioğlu / Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat
(Bu sayfa bilgi amaçlı alıntıdır. http://www.cfg.org.au/)